Türkiye Sualtı Sporları Federasyonu ( TSSF ) Ülkemizdeki en önemli ve uluslararası alanda en başarılı federasyonlardan bir tanesidir. www.tssf.gov.tr
Federasyonumuzun toplam 11 branşı bulunmaktadır. Bu branşların 9 tanesi sportif, 2 tanesi ticari odaklı branşlardır. Bu branşlar, Cankurtaran ve Donanımlı (tüplü) dalıştır.
Donanımlı Dalış, Nisan-Ekim ayları arasında faaliyetlerini sürdürebilmektedir. Cankurtaran ise, 12 ay aktif olabilen ve artık ülkemizde zorunlu bir meslek durumunda olmuş bir branştır.
İlk cankurtaran talimatı 2006 yılında benim de içinde olduğum çalışma gurubu tarafından hazırlanmış olup, eğitim materyalleri de aynı yıl içerisinde bizzat tarafımdan tamamlanmıştır. 2018 yılında talimata ek düzenlemeler yapılmış olsa da, eğitimlerimiz uluslararası standartlara tam olarak uymadığı için uluslararası geçerliliği bulunmamaktadır.
Bu konuları size sektörü ve camiayı iyi tanıyan, 2006 yılında ülkemizde yapılan ILSF (International Life Saving Federation) uyum seminerinde başarılı olarak ILS İnternational İnstructor seviyesinde belge alan, sonrasında o dönemin TSSF başkanı Sayın İnkilab Obruk tarafından görevlendirilerek, Cankurtaran talimatı, eğitim manuelleri ve eğitim videolarını hazırlayan bir eğitmen ve o dönemin Cankurtaran Teknik Kurul Başkanı olarak yazıyorum.
Donanımlı Dalış faaliyetlerimiz için de Sn. A. İnkilab Obruk görevdeyken, dönemin koşullarına göre çağdaş bir yönetmelik ve talimat çalışmaları yapılmış olsa da, bu çalışmalar artık güncelliğini korumamaktadır. Özellikle ülkemizde dalış sektörü çok geri kalmış ve hiçbir cazibesi olmayan bir yapı haline gelmiştir.
Mevcut kayyım dönemi dahil, son üç yönetim gurubunda da Dalış ve Cankurtaran neredeyse çağdışı bir pozisyona indirgenmiştir ve Türkiye bu durumu hak etmemektedir.
Tabii ki hızlı ve kalıcı çözümler mevcuttur. Doğru bir yapılanma ile Donanımlı Dalış ve Cankurtaranın uluslararası yeterliliğe sahip olması için yeni yönetmelik ve talimat düzenlenmesi sadece 5-6 aylık bir süreç gerektirmektedir.
Federasyonumuzun 9 sportif branşı da son süreçlerde çok ihmal edilmiş ve geçmiş başarılarından oldukça uzak bir durumda kalmıştır. Buradaki sorunlar ve çözümleri oldukça net, yeniden eski başarıları yakalamaksa hiç de zor değildir.
SAVAŞ YAPMAN KİMDİR?
Yıldız Teknik Üniversitesi Elektrik Bölümü ve Eğitim Fakültesi Türkçe Bölümü mezunu.
1976 Yılında kurmuş olduğu Uzmanel Telekon San. Ve Tic. Lt. Şti ünvanlı Telekom firması ile 1976 – 2017 yılları arasında İstanbul’da Telefon Santralleri ve Fotokopi cihazları konusunda imalat, satış ve servis/destek konularında faaliyet göstermiştir.
2017-2019 yılları arasında İstanbul’daki firmasını devir ederek, KKTC’ de Net Holding bünyesinde Merit Oteller Gurubunda Koordinatör olarak çalışmış ve bu dönemlerde Merit Otelleri Bünyesinde üç ayrı Otelinde KKTC nin en gelişmiş ve prestijli dalış merkezlerini kurmuştur.
Türkiye’de 1998 yılından Itibaren gerek SCSPF sürecinde, gerekse de TSSF sürecinde kesintisiz olarak Kadıköy Sualtı Merkezi olarak kayıtlı ve yetkili olarak faaliyet göstermiş ve Türkiye Sualtı Sporları Federasyonu Eğitim ve Teknik Kurullarında yıllarca görev yapmıştır.
Federasyonumuzun Dalış ve Cankurtaran branşlarında, 3 Yıldız Eğitmen ya da Altın Cankurtaran Eğitmen sertifikasına sahip kişilerin en temel görevi, sektöre yeni profosyoneller yani yeni eğitmenler kazandırmaktır.
Savaş Yapman, belki de sektörümüze bu konuda en fazla katkı sunarak eğitmenler yetiştirmiş Dalış ve Cankurtaran eğitmenlerden biri olarak, Federasyonumuza bu anlamda en doğru yönetebilecek kişilerden birisi olduğumu düşünmekteyim.
3 YILDIZ EĞİTMEN OLARAK SEKTÖRE YETİŞTİRDİĞİM EĞİTMENLER ;
REHBER DALICI 26
2 YILDIZ EĞİTMEN 31
1 YILDIZ EĞİTMEN 90
ALTIN CANKURTARAN EĞİTMEN OLARAK SEKTÖRE YETİŞTİRDİĞİM EĞİTMENLER;
BRONZ CANKURTARAN EĞİTMEN 41
GÜMÜŞ CANKURTARAN EĞİTMEN 7
“Türkiye Sualtı Suüstü “ Arama Kurtarma Federasyon” Kurucu Başkanı da olan Savaş Yapman, Sualtı ile ilgili farklı projelerde de çalışmalar yapmıştır.
ÇALIŞMIŞ OLDUĞUM PROJELER;
1- Saros Yapay Resif Projesi ;
a. Yapay Resif Blokları,
b. Sualtı Tarih Müzesi,
c. Nusrat Mayın Gemisi görseli batığı,
d. Dünya’nın en büyük ( A330 ) Uçak Batığı,
2. ESTAB (EDİRNE SAROS TURİZM ALT YAPI HİZMET BİRLİĞİ) TEKNİK DANIŞMANI
3- KKTC Merit Yapay Resif Projesi;
a. Akdeniz Amforaları,
b. SG gemi batığı,
c. Merit Otelleri bünyesinde KKTC de ilk kez uygulanan HELMET DALIŞI uygulamasını gerçekleştirerek,hiç dalş eğitimi olmayan insanlara sualtın yürüyüş parkurları yapmıştır.
4- KKTC Girne Amerikan Üniversitesi ile Akdeniz Sualtı Biyolojisi çalışmaları,
5- Doğu Akdeniz Üniversitesi ve Yrd. Doç. Dr. Sayın Burak Ali Çiçek ile Caretta Caretta deniz kaplumbağaları üzerine proje çalışmaları,
6– Fethiye Yapay Resif ve Sualtı Tarih Müzesi Projesi. (Projelendirme devam ediyor.)
7. Keşan Belediyesi Yelken ve Susporları Kulübü kurucu başkanı.
Savaş Yapman’ın sahip olduğu belgeler (Sertifikalar),
TSSF/CMAS 3 Yıldız Dalış Eğitmeni,
TSSF/ILS Altın Cankurtaran Eğitmen,
Rehber Dalıcı Eğitmeni,
TSSF Engelli Eğitmeni,
TSSF Kültür ve Doğa kaynaklarını koruma Eğitmeni,
ILS International Instructor,
IAHD Instructor,
PADI IDC Staff Instructor,
PADI Spacialtys Instructor,
EFR Instructor,
SSI Dive Master Instructor,
SSI Spacialtys Instructor,
NAUI Instructor,
NASE Instructor,
TSSF Dalış Uzmanlık Eğitmenlikleri ,
TSSF İlk Yardım Uzmanlık Eğitmenliği,
TSSF Derin Dalış Uzmanlık Eğitmenliği,
TSSF Gece Dalışı Uzmanlık Eğitmenliği,
TSSF İrtifa Dalışı Uzmanlık Eğitmenliği,
TSSF Akıntı Dalışı Uzmanlık Eğitmenliği,
TSSF Batık Dalışı Uzmanlık Eğitmenliği,
TSSF Yön Bulma (Navigasyon) Dalışı Uzmanlık Eğitmenliği,
TSSF Arama Kurtarma Dalışı Uzmanlık Eğitmenliği,
TSSF Sualtı Fotoğrafcılığı Dalışı Uzmanlık Eğitmenliği,
TSSF Videoculuğu Dalışı Uzmanlık Eğitmenliği,
TSSF Üst Düzey Yüzerlilik Dalışı Uzmanlık Eğitmenliği,
TSSF Tanıtım Dalışı Uzmanlık Eğitmenliği,
TSSF Nitroks Dalışı Uzmanlık Eğitmenliği,
TSSF Oksijen kullanımı Uzmanlık Eğitmenliği,
TSSF Kovuk Dalışı Uzmanlık Eğitmenliği,
TSSF Tüp Dolumu Uzmanlık Eğitmenliği,
TSSF Malzeme Bilgisi ve bakımı Uzmanlık Eğitmenliği, vb. belgelere sahiptir.
Türkiye Sualtı Sporları Federasyonu (TSSF) birçok alanda ciddi anlamda ihmal edilmiş bir durumdadır. Ayrıca, dalış branşında da uluslararası standartlara uygunluk ve güncel gelişmelerden geri kalma gibi problemler mevcuttur.
Tüm bu sorunlara hızlı ve kalıcı çözümler üretmek mümkündür. Bu konuda gerekli bilgi, birikim ve deneyime sahip olduğum kanaatindeyim.
Sahip olduğum sertifikalar, uzmanlıklar ve deneyimlerim ışığında, TSSF’yi hak ettiği yerlere taşıyabileceğime inanıyorum.
Neden aday oldum;
Öncelikle mesleğime olan saygıdan dolayı aday oldum. Çünkü 2006’dan sonra ki süreçte bu saygıyı her gün biraz daha fazla yitirmeye başladım.
Bu durumu çok kısa bir SCSPF ve TSSF tarihçesi ile açıklamak uygun olacak kanaatindeyim.
SCSPF sürecinde sayın Harun Sevinç başkanlığında zaten çok yolun başında olan bir süreç yaşanıyordu. Şöyle ki, dalışta sadece bir tane bir yıldız kitabımız vardı ve başka hiçbir eğitim manuelimiz yoktu. Öte yandan hiç bir yönetmeliği olmayan bir Cankurtaran branşı vardı ve yönetmeliği olmayan bu cankurtaran branşı birkaç eğitmenin tekelinde yürütülüyor ve Türkiye’de onlara para kazandırma amacından başka işe yaramayan bir şekilde sürdürülüyordu.
Bir başka uygulama ise, dalışta gerek dalış eğitmen kursları gerekse rehber dalıcı kursları 3 yıldız eğitmenlere görev olarak veriliyordu. Görev alan 3 Yıldız Eğitmenler, bu kursları yapıyordu ve bu kursların gelirini de kendileri alıyordu. Kurslardan kazanılan gelirler hiçbir şekilde Federasyona gitmiyordu. Bu anlamda da her kurs, görev alan üç yıldız eğitmenler için ciddi bir ekonomik kaynaktı.
Daha sonra sayın A. İnkılab Obruk geldi ve gerçekten federasyona bazı önemli hamleler yaptı. Kendisini seven vardır sevmeyen vardır ama ben yaptıklarına göre değerlendirilmesinden yana olduğum için İnkılab bey ne yaptı diye baktığımda, bir çok yenilik yaptığını gördüm.
Şöyle ki; geldiği gibi önce gördüğü gereklilik üzerine SCSPF yi TSSF olarak değiştirdi.
O sürece kadar kullanılan 3 sayfalı sertifika sistemini değiştirdi ve tamamen online bir sistem getirdi. Bu bir devrimdi. O üç sayfalı sertifika sistemi o kadar kötüye kullanmıştı ki, her bir sayfa, üç ayrı kişiye sertifika olarak kullanılır hale gelmişti. Bir bilgisayar sistemi ve online uygulama olmadığı için de orada kontrol edilebilir bir kayıt ve data da oluşmuyordu.
Daha önce 3 yıldız eğitmenlere bırakılan eğitmen ve rehber kurslarını federasyon kendi bünyesine aldı. Böylece federasyona yeni ve ciddi mali bir kaynak sağlanmış oldu.
Bir başka konu ise, kendisi çok hızlı biçimde Türkiye’nin önemli bir ihtiyacı olan Cankurtaran branşı ile ilgili bir yönetmelik hazırladı ve sonrasında bu yönetmelik çerçevesinde ILSF (Uluslarara Hayat Kurtarıcı Federasyonu, boğulmayı önleme, su güvenliği, can kurtarma ve can kurtarma sporları için bir organizasyon) ile bir araya getirdi, onların üyeliğine talip oldu ve onların üyeliğini aldı. Sonrasında da ILSF eğitmenlerini 2006 yılında Türkiye’ye getirerek Antalya Kemer’de 2 sefer crossover programını yaptırdı. Böylece ILSF programından ve sınavlardan geçmiş yaklaşık 10-12 tane Altın Cankurtaran Eğitmen ve ILS International Instruct kadrolar oluştu. Bu arkadaşlarımız Türkiye’deki yeni ve uluslararası anlamda da geçerli olan Cankurtaran sistemine göre eğitim vermeye başladılar. Şu an bu sistem üzerinden on binlerce insan para kazanıyor, ekmek yiyor. Bu branş, on binlerce belki çok daha fazla kişiye ciddi bir ekonomik kaynak oluyor.
Ancak uygulanan sistem artık çok eskidi. 2006 da ILS eğitmenleri tarafından bize verilen ve buna göre dizayn edilen bu eğitim modelleri, maalesef yaklaşık 1940’lara ait olmasına rağmen bunlara göre Türkiye’de bir altyapı oluşturuldu. 2006 yılında başlayan sistemin yaygınlaşması 2024 yılında hala aynı şekilde sürdürülüyor.
Sonuç olarak verdiğimiz eğitimler ve sertifikalar artık ILS tarafından geçerli sayılmıyor. 2006 yılından bu yana kimse bir kelime yada bir tuğla üstüne koymadı.
Şu an, TSSF olarak belgelendirilen bu kurslar, Türkiye dışında bir de Kuzey Kıbrıs da geçerliliği olan bir durumdadır. Demek ki sistemin artık çağdaşlaştırılması ve uluslararası alanda geçerli hale getirilmesi lazım. Bunların hepsi çok kolay şeyler ancak bunların yapılabilmesi için bunlarla ilgilenmek, yeterli bilgi ve donanıma sahip olmak ve bunun bir sorumluluk olduğunun bilincine varmak gerekiyor.
İnkılap Obruk başkandan sonra gelen Sayın Şahin Özen döneminde de bu anlamda herhangi bir gelişim yapılmadı. Daha sonra gelen sayın Oğuz Aydın döneminde zaten hiçbir şekilde ilgilenilmedi. Sonrasındaki kayyım döneminde ise özellikle Cankurtaran branşına hiç bakılmadı.
Şunu görmek gerekiyordu, dalış ve cankurtaran Türkiye Sualtı Sporları Federasyonunun sportif faaliyetlerin en önemli finans kaynağıydı. Buradan gelen kaynaklar ile sportif branşlar süspanse ediliyordu. Siz süspanse edilen kaynakların üstüne gitmez, onları yok sayarsanız, sportif faaliyetleri de geliştiremezsiniz ki bunun sonucunda özellikle son iki dönem sportif sonuçlar daha önceki dönemlerde ki sportif başarılar ile mukayese edildiğinde uçurum kolaylıkla görülebiliyor.
Tüm bunlar, Türkiye Sualtı Sporları Federasyonu yönetimindeki insanların yetersiz olduklarını gösterir.
Cankurtaran branşında on binlerce belki çok daha fazla insan ekmek yiyor, para kazanıyor, ailesine bakıyor. Siz bunu nasıl yoksa sayabilirsiniz? Yok saymadığınızı söylüyorsanız o zaman ne yaptınız, nereye bir tuğla, bir kiremit koydunuz.
1980 yönetmeliği ve sonraki süreç olan sayın İnkilab Obruk başkanın geldiği dönemde yapılan bir takım değişikliklerin dışında Türkiye dalış endüstrisi uluslararası alanda en alt sıralarda. Bugün Güney Kıbrıs bile bize fark atacak düzeyde. Güney Kıbrıs’ta yıllık dalışlar bir milyon dalış cıvarında iken, Türkiye’de bunun yanına bile ulaşılamıyor. Bunların pek çok nedeni var ve bunlara tek tek bakılmalı. Bunların nedenleri biliniyor. Sadece bunların üzerine gidilmesi gerekiyor. Liyakatlı kişiler ile çalışmaların yapılması gerekiyor. Ama maalesef bu yakın süreçte gelen yöneticiler buradaki problemi görmüyor ve çözümleri bilmiyorlar. Bilmedikleri içinde bunları olduğu gibi kendi hallerine bırakmış durumdalar.
İşte ben, Dalış ve Cankurtaran branşlarının çağdaş yapısına kavuşması, ülke ekonomisine ve ülke turizmine katkı sunması hatta kendi çatısındaki sporların daha fazla güçlenebilmesi konusunda kesin çözümler bulunabileceğine inandığım için aday oldum.
Dalış sektörünün eksik ve hatalarını, sektör temsilcilerini bir araya getirmiş olsak, yüzde bir bile fire vermeden eksiklikler konusunda onlar da aynı şeyi söylerler.
Cankurtaran merkezlerinin mevcut sayısı koca Türkiye’de 25-26-27 yetkili merkez civarında. Mevcut Eğitmen sayısı 100 cıvarında. Bu mevcut eğitmenler bile mevcut talimattaki eğitim modüllerini tam olarak bilmiyorlar. O modüllere göre eğitmenlere sınav yapılsa başarısız olurlar. Çözümler çok kolay.
Dalış dünyada büyük bir endüstri, bu endüstri için kesinlikle ilgi ve çağdaşlaşma gerekiyor. Bu yapıldığı takdirde ülke dalış sektörü de Dünya turizminde hak ettiği payı alabilecek. Şu an o payın yüzde birini bile almıyoruz.
Cankurtaran sektörü de farklı değil. Cankurtaran, turizm için ciddi bir gereklilik. Bugün bu ülkeye gelen turistler ILS standartlarında Cankurtaran var olduğu için geliyorlar. Ancak geldikleri ve gördükleri zamanda gülüyorlar. Bunlar mı canımızı emanet edeceğimiz kişiler diye. Bu noktada da son derece geri ve turizme katkıdan uzak bir durumdayız, ama gene de daha önce de belirttiğim gibi 10 binlerce insan bu branştan ekmek yiyor. Demek ki bu Cankurtaranı daha geliştirmek, hatta bir meslek tanımının içine sokmak gerekiyor.
Bir başka husus ise, Cankurtaran sertifika sistemi içerisinde “sporcu cankurtaran” diye bir sertifika var. Ancak maalesef 2006 yılından beri 1 sporcu cankurtaran bile yetiştiremedik. İmkansız mı ? Hayır. Küçük bir düzenleme ile uluslararası alanda ülkemizi temsil edebilecek sporcular yetiştirmek çok mümkün.
Sportif başarılara gelince, önce Türkiye’deki Dalış ve Cankurtaran eğitmenlerinin çok büyük bir bölümü bile federasyon bünyesindeki sportif branşları bilmiyorlar. Dalış talimatında yazan 9 tane branşı biliyorlar ama hangisi nerede yapılıyor, hangi kulüp yapıyor, nasıl yapılıyor bilmiyorlar. Federasyonun resmi web sitesine girdiğiniz zaman dalış ve cankurtaran merkezlerinin bütün bilgileri var, Türkiye’nin doğusundan batısına kuzeyinden güneyine nerede varsa bu merkezlerle ilgili bütün iletişim bilgileri var ama spor kulüplerinin yok. Çünkü spor kulüpleri gizleniyor, spor kulüpleri sadece seçimden seçime seçim amacıyla kullanılıyor. Bir Türk vatandaşı veya Türkiye’de yaşayan herhangi bir yurttaş bizim sportif branşlarımızdan birinden eğitim almak orada kendisini geliştirmek istese kendi bulunduğu ilde veya herhangi bir yerde nerede olduğunu bilmiyor.
Tüm sportif branşlarında resmi web sitesinde ulaşılabilir olması gerekiyor.
Bir başka husus ise, Dalışın ve Cankurtaranın ticari bir yapı tarafından temsil edilmesi, yönlendirilmesi ve korunması gerekiyor. Yani bağlı bulunduğumuz kurumun ekonomik yanı olmadığı için, bizi ekonomik anlamda korumasının geliştirmesinin bir ihtimali bile yok. O zaman bu ticari branşların farklı bir kurum tarafından temsil edilmesi ya da bununla ilgili bir düzenleme yapılmaz gerekmez mi?
Neler yapılabilir ?
Sadece birkaç temel noktaya temas etmek istiyorum. Detay ve derinlemesine olan projelerimi ilerleyen süreçte camiamız ile paylaşacağım.
DONANIMLI DALIŞ ;
- Dalış branşı için Çağdaş bir yönetmelik ve talimat, (3-6 ay sürer)
- ISO standartlarına uygun ve RSTC (World Recreational Scuba Training Council)- (Dünya Rekreasyonel Scuba Eğitim Konseyi ) Bu kurumun standartlarına uyan tüm sistemlerin ülkemizde dalış yaptırabilmesi ve eğitim verebilmesi sağlanmalıdır. Böylece hem rekabet ortamı artacak ve ülkemizin döviz girişinde ciddi artışlar olacaktır. Bu noktada Federasyonumuz denetleyici hükmünde olmalıdır.
- CMAS sistemi için, çağdaş, güncel bir yazılım programı, (kırtasiyeyi kaldıracak, merkezlerin işini kolaylaştıracak ve diğer sistemler ile rekabeti arttıracak.)
- Eğitmen ve Uzmanlık eğitimleri için yeni ve güncel bir program hazırlamak. Bu programa göre tüm eğitmeleri CMAS yetkililerinin de katılacağı bir güncelleme programlarına almak.
- Çalıştay programları düzenlemek ve her eğitmenin 2 yılda en az bir kez katılmasını zorunlu kılmak.
- Tekne-Bot-Kıyı dalışları için yeni düzenleme hazırlamak. Böylece denetim gücünü arttırmak.
- Dalış merkezlerinin federasyon seçimlerinde oy kullanabilmesi, oy kullanma kriterlerinin yeniden düzenlenmesi için çalışmalar yapmak.
- Dalış turizminin geliştirilmesi için “Dalış Turizim Kurulu” oluşturarak, Turizm Bakanlığı, Deniz Ticaret Odası gibi kurumlar ile iletişimini sağlayarak ortak çalışma platformları oluşturmak.
- Özel birçalışma gurubu kurarak Uluslararası alanda “Milli Dalış Sistemi” ni oluşturmak.
CANKURTARAN ;
- Cankurtaran branşı için Çağdaş bir yönetmelik ve talimat, (3-6 ay süre)
- Cankurtaran eğitimleri için, çağdaş, güncel bir yazılım programı, (kırtasiyeyi kaldıracak, merkezlerin işini kolaylaştıracak ve rekabeti arttıracak. Ayrıca denetim mekanizmasını güçlendirecektir.
- Eğitmen eğitimleri için yeni ve güncel bir program hazırlamak. Bu programa göre tüm eğitmeleri güncelleme programlarına almak.
- Çalıştay programları düzenlemek ve her eğitmenin 2 yılda en az bir kez katılmasını zorunlu kılmak.
- Cankurtaran merkezlerinin de federasyon seçimlerinde oy kullanabilmesi, oy kullanma kriterlerinin düzenlenmesi için çalışmalar yapmak.
- Türkiye turizminin geliştirilmesi için “Dalış Turizim Kurulu” oluşturarak, Turizm Bakanlığı, Deniz Ticaret Odası gibi kurumlar iletişimini sağlayarak ortak çalışma platformları oluşturmak.
- Cankurtaran çalıştıran işletmelerin ve Cankurtaranların denetlenmesini, tamaman TSSF üzerine almak konusunda çalışmalar yapmak.
SPORTİF BRANŞLAR;
Sportif kulüplerimizin ve sporcularımızın desteklenmediği, özel ilişkilere göre yönetildiği ciddi anlamda görülmektedir. Bu anlamda bu alanda da sıfırdan yeni bir düzenlemeye ihtiyaç duyulmaktadır.
Şöyle ki;
1-Federasyonun resmi web sitesinde yarışmalara ve seçimlere katılan tüm federe kulüplerimizi yayınlamak ve onlara ulaşabilirliği sağlamak.
2-Son 3 yılda ülke içinde ulusal yarışmalarda ilk 5 dereceye girmiş sporcular ve kulüpleri, son 5 yılda uluslararası yarışmalara katılmış sporcular ve kulüpleri, sporcuları, dereceye girememiş ancak son 3 yılda ülke içi tüm yarışmalar katılmış spor kulüpleri ile eş zamanlı toplantılar düzenlemek, bu toplantılardan çıkacak sonuç analizlerine göre de 2025 ve sonrası sportif faaliyetlerin planlamasını ve organizasyonunu yapmak.
3-Sportif branşların, ekonomik, teknik ve sosyal anlamda gelişmesini sağlamak için direk yönetime bağlı komisyonlar düzeyinde çalışmalar yapmak.
4- Sportif branşların gelişim ve güçlenmesi için sponsorluk kurul ve çalışmalarını yeniden düzenlemek.
2025 yılında TSSF yi birlikte yeniden inşa etmek ve yönetmek için;
“SENSİZ BİR KİŞİ EKSİĞİZ
Yukarıda bahsettiğim çözüm önerilerimi ve bu konudaki detaylı planlarımı sizlerle daha sonra ve daha detaylı paylaşacağımın bilinmesini isterim.
Saygılarımla,
TSSF Başkan Adayı
0 561 612 5756
syapman@gmail.com
Bir yanıt bırakın