SARI TÜP SÜNGER – Altın sünger – Aplysina aerophoba (Nardo, 1833) – Yellow Tube Sponge

Akdeniz sarı tüp süngeri – Altın sünger – Aplysina aerophoba, Aplysinidae familyasından bir sünger türüdür. Sarı, tüp oluşturan veya kabuk oluşturan bir süngerdir ve doğu Atlantik Okyanusu Akdeniz ve Adriyatik denizine özgü bir sünger türüdür.

Altın Sünger olarak da bilinen Sarı Tüp Süngeri, Demospongiae sınıfına ait bir türdür ve dolayısıyla Porifera şubesine aittir. Aplysina aerophoba ilk kez 1833’te Nardo tarafından tanımlandı. Aerophoba Yunancadır ve hava korkusu anlamına gelir. Havayla temas ettiğinde maviye döndüğü için bu bilimsel ismi almıştır. .

Renkleri canlı parlak sarıdır, sudan çıkarıldığında karakteristik olarak koyu yeşilimsi mavi-siyaha döner ve tüpler renk değiştirir.

Aplysina aerophoba, düzensiz, sarı, boru biçimli çıkıntılardan oluşan, Sarı Tüp Sünger, adından da anlaşılacağı gibi yoğun bir sarı renge sahiptir. Düzensiz silindir şeklinde çok sayıda tüpün oluşturduğu, devasa tabanın çapı bir metreyi ve yüksekliği 20 cm’yi bulan kolonilerden oluşur. Tekli tüpler yaklaşık 4 cm yüksekliğindedir ve 2,5 cm çapa sahip olabilir. Tüplerin uçları ortada bir çıkış açıklığı ile düzdür. . Yüzey dokunulduğunda kaygandır ve düzensiz olarak küçük çıkıntılar ile kaplıdır. Gövde nispeten sağlam ve biraz lastiksidir. Sudaki plankton gibi mikroskobik organizmaları süzerek beslenirler. Bakterileri, tek hücreli algleri ve küçük kırıntı parçacıklarını filtreleyerek süngerin tabanındaki ostia adı verilen küçük gözeneklerden suyu çekerek ve osküladan suyu dışarı atarak beslenir.

Genellikle sığ sularda kayalık yerlerde 20 metreye kadar olan derinliklerde sert zemine tutunarak yaşarlar. Batıkların içinde tavanlarında geniş koloniler oluştururlar. Akdeniz ve Ege denizi yaşam alanlarıdır.

Akdeniz’in en temsili sünger türlerinden biridir ve bu havzanın yerli bir türü olarak kabul edilir. Önemi sadece Su ortamında genellikle planktonların bulunmadığı deniz dibinde yaşama ana türü olmasından değil, aynı zamanda araştırmacıların ilgisini tekeline alan potansiyel tıbbi etkileri olan birçok biyomolekülün ondan çıkarılmasından kaynaklanmaktadır.

Bu sünger, bir hermafrodittir; (hem erkek hem de dişi üreme organı bulunduran canlıdır). gametler döllenmenin gerçekleştiği denize salınır, larvalar planktoniktir ve kısa sürede uygun bir yere yerleşip metamorfoza geçerek yavru süngerlere dönüşürler. Belirli koşullar altında sünger, ebeveynden ayrılan ve yeni koloniler oluşturan tomurcuklar üretebilirler.

Saki Uğurlu
https://www.facebook.com/saki.ugurlu

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*